AZ BULUTLU
İMSAK'A KALAN SÜRE
20 Şubat 2024 Salı
Sağlıklı ilişki hakkında bilgi veren Uzman Klinik Psikolog Samet Gü
Sağlıklı ilişkilerde “Sevgi” oldukça önemlidir.Çünkü partnerler arasında güçlü bir bağ oluşturan temel bir duygu olarak öne çıkar. Bu sevgi, sadece romantik bir duygu değildir aslında, aynı zamanda birbirine saygı, anlayış ve destek sunma üzerine de kuruludur. Partnerler arasındaki bu derin bağ, her iki bireyin de psikolojik gelişimini teşvik eder, birlikte büyüme ve ortak değerlere ulaşma yolunda işbirliği yapma fırsatı da sunar.
Bu konuda önemli olan, ilişkilerde hissedilen sevginin, açık iletişim ve empati üzerine inşa edilmesi gerektiğidir. Her ilişkide olduğu gibi ortaya çıkan sorunlara karşı, çiftler arasındaki sevgi, bu zorlukları birlikte aşabilme yeteneğini yansıtarak ilişkiyi güçlendirir. Sevgi, birbirine güvenme ve duygusal güvenlik sağlama kapasitesini artırarak, çiftlerin birbirlerine açılmasına ve duygusal derinlik kazanmasına olanak tanıyan bir duygudur. Ayrıca, sevginin ilişkilerde hissedilmesi, birbirine destek olma ve olumlu bir ortam yaratma amacı taşır. Bu sevgi, karşılıklı anlayış ve sadakatle beslenir, çiftleri birbirlerine duygusal olarak bağlı tutar. Uzman Klinik Psikolog Samet
Prof. Dr. Canan Karatay, D Vitamini hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
D vitamini toksitesi diye bir şeyin hiçbir çalışmada görülmediğini açıklayan Prof. Dr. Canan Karatay, “D vitamini toksitesi diye bir şey görülmemiştir. Hiçbir çalışmada da gösterilmemiştir. Gün ışığından aldığımız gibi yiyecekler de çok önemli. Yiyecekler efendim. Hayvansal yağlar, iç organlarda da çok fazladır. Balıkta çok fazladır. Bunlar çok önemlidir. D vitamini aynı zamanda yağlarda da vardır. D vitamini yağda eriyen bir vitamindir. Yağsız yediğimiz zaman vitamini alsak bile hiçbir faydası yoktur. Onun için hakikaten sağlıklı tereyağı, köy tereyağı. Sağlıklı zeytinyağı ve omega3 mutlaka almamız lazım. Hakikaten yağı vücudumuza sokmamız lazım. Yalnız şunu da belirtmek istiyorum. Bilhassa yağ fazla olan kişilerde D vitamini yağı da eridiği için gidiyor. Yağ hücresine oturuyor. Yağ hücresinde oturduğu sürece de kanda dolaşım olmadığı için kesinlikle yükselmiyor. Ne kadar alırsanız alın, kilolu kişilerde yükselmiyor.” dedi
Kilolu kişilerde insülin direnci olduğunu dile getiren Prof. Dr. Canan Karatay, “Leptin direnci olan kişilerdir. İnsülin direncini de kırmak için düşük glisemik indeksli yiyecekler tüketeceğiz. Düşük glisemik indeksli dediğimiz yiyecekler. Bir şey yediğimiz zaman ağzımıza koyduğumuz zaman pankreasımızdan insülin salgılatmayan veya insülini az salgılatan yiyeceklere düşük indeksli yiyecekler diyoruz. Bunun başında proteinler geliyor. Sağlıklı doğal proteinler geliyor. Kırmızı et. Yağ sıfır glisemik indeksi, yumurta çok önemli. Yoğurt, tereyağı. Bütün bunlar sıfır. Tabii kompleks karbonhidratlardan da fasulye. Kuru fasulye çok önemli. Fındık, fıstık çok önemli. Ceviz çok önemli. Bütün bunların hakikaten glisemik indeksi düşük olduğu için insülin direncini kırar. İnsülin direnci kırılınca da vitamin değeri yavaş yavaş yükselmeye başlar. Yani bu bir bütün görüyorsunuz ki insülin direnci, leptin direnci, D vitamini azlığı, büyüme hormonu azlığı. Bütün bunlar hepsi interaktif şekilde birbiriyle alakalı, ilgili. Başta insülin direncini kırmamız lazım. Insülin direncini kırmamız için de yürümek çok önemli dans etmek çok önemli ve düşük glisemik indeksli yiyecekler yiyerek tok olarak dolaşmak çok önemli.” diye konuştu.
Spor yapmanın vücuttaki d vitaminini yüksek tuttuğunu hatırlatan Prof. Dr. Canan Karatay şunları söyledi, “Yürümek çok önemli ama deli danalar gibi koşmak değil. Çünkü kilolu kişilerde veya zayıf kişilerde, devamlı koştuğumuz zaman bilin ki ileri yaşlarda dizlerde ağrı gelişiyor. Devamlı koştuğumuz zaman veya deli danalar gibi koştuğumuz zaman ağrılar oluyor, diz ağrıları oluyor. Adale ağrıları oluyor. Yaptığımız her sporda mikro yırtılmalar meydana gelir adalelerde. Bu adaleler ağrı yapar. Bu adalelerin tekrar yapılanması için vitamine ve kolesterole ihtiyaç vardır. Bunlardan korkmayacağız. En başta hepsini içeren kolajen. Kelle paça işe yarar. Çünkü kelle paçada hem mineraller, hem kolajen, hem de doğal yağı vardır. Vücudun yapılanması için gereken her türlü faktör onda bulunmaktadır. Kolesterolün yükselecek diye korkmayın. Kolesterol olmadan vücut toparlayamaz.” (BSHA- Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
ANKARA (İGFA) – Yerli ve yabancı girişim ekosisteminden katılımcıların bir araya getirilerek girişim ekosistemine katkı sağlanması ve Türkiye’nin bu alanda girişimciler ve yatırımcılar için cazibe merkezi haline getirilmesinin amaçlandığı zirve bu yıl Ankara ve İzmir’de de yapılacak. Pre Take Off olarak gerçekleştirilecek Ankara ve İzmir aşamalarında girişimler ön değerlendirme sunumlarını katılımcılarla buluşturacak. Final etkinliği ise Aralık 2023’te İstanbul’da gerçekleştirilecek.
Take Off Girişim Zirvesinin zengin programında paneller, keynote konuşmaları, girişim sunumları yer alacak. Aynı zamanda potansiyel işbirliği görüşmeleri için yatırımcı, kurum ve girişimcilere birebir görüşme alanlarının sağlandığı zirve katılımcılara özel girişimcilik atölyeleri ve uluslararası network imkanı sunacak. 100’ü aşkın ülkeden her yıl binlerce başvuru alan, bu zamana kadar 600’den fazla girişimciye, 400’den fazla mentor ve yatırımcıya, 140 konuşmacıya ev sahipliği yapan Take Off bölgenin en kapsamlı girişimcilik zirvesi olma özelliğini taşıyor. 2018 yılından bu yana 155 bin dolardan fazla ödül verilen zirvede bugüne kadar toplamda 1700 girişimci-mentor görüşmesi de gerçekleşti.
Bölgenin en kapsamlı girişimcilik zirvesi olan Take Off toplamda verdiği 300 bin dolar ödül ile de dikkatleri çekiyor. Zirvenin Pre Take Off bölümünde yapılacak ön değerlendirme sunumlarında kendi kategorisinde birinci olan girişimler toplamda 2 milyon 250 bin TL nakdi destek kazanma hakkına sahip olacak.
Kaynak: (İGFA) İnternet Gazetecileri Haber Ajansı
İSTANBUL (İGFA) – “Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir” mottosuyla çağdaş nesillerin yetişmesi için Türkiye genelindeki etkinlik noktalarında nitelikli eğitim desteği sağlayan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) her yıl düzenlediği ‘Geleceğe Bakış Toplantısı’nın 23’üncüsü Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. TEGV Mütevelli Heyeti Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyelerinden temsilcilerin ve tüm TEGV çalışanlarının katıldığı toplantıda 6 Şubat’ta yaşanan deprem sonrasında yapılan çalışmalar ile 2023 yılında yapılan ve gelecekte yapılması planlanan çalışmalar paylaşıldı. Son dönemde deprem bölgesinde kurulan konteyner kent TEGV Öğrenim Birimleri’nde istihdam edilen yeni TEGV çalışanlarının da katıldığı toplantı yaklaşık 150 kişilik katılımla gerçekleşti. Pandemi nedeniyle üç yıldır çevrim içi olarak düzenlenen ‘Geleceğe Bakış Toplantısı’, bu yıl yeniden yüz yüze yapıldı.
3 milyonu aşkın çocuğun hayatına dokunmuş olmanın gurur vesilesi olduğunu belirten TEGV Yönetim Kurulu Başkanı M. Özalp Birol, “2023, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında, 28’inci yılımız sürerken, sayısı 3 milyon 100 bini aşkın çocuğumuzun hayatına dokunmuş olmak da hepimiz için gurur vesilesi. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında hayata geçen Cumhuriyet’in Yüzleri projemiz ise bir başka haklı gururumuz. TEGV olarak küresel teknolojileri başarıyla kullanıyor, hibrit modellerle artık daha fazla çocuğumuza ulaşıyoruz. Destek aldığımız yurtdışı fonlarının sayısı arttı. Yani, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na gönül veren insanlar olarak, sayısı 100 bine yaklaşan çok değerli gönüllülerimizle, Cumhuriyetin Yüzleri olarak Türkiye için çok çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Kaynak: (İGFA) İnternet Gazetecileri Haber Ajansı
İSTANBUL (İGFA) – Geleceğin enerji dünyasında başrolü oynayacak olan enerji depolama sistemleri, yüksek üretim dönemlerinde üretilen fazla enerjiyi depolayıp üretimin düştüğü dönemlerde serbest bırakarak arz talebinin dengelenmesine destek olacak. Bu da uzun vadede daha tutarlı ve güvenilir bir güç arzı sağlayarak yenilenebilir kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasına ve enerji arz talebini dengelemeye destek olacak.
İki farklı depolamalı rüzgar santrali ön lisans başvurusu EPDK tarafından onaylanan Zorlu Enerji’nin Yatırımlar, İşletme ve Bakımdan Sorumlu Genel Müdürü Ali Kındap, “Bugün sahip oluğumuz yenilenebilir enerji portföyümüzün payını daha da artırmak ve kaynak çeşitliliğini geliştirmek için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Kurulacak Depolamalı Rüzgâr Enerjisi Santrallerimiz sayesinde yenilenebilir enerji kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanmayı ve ülkemizin enerji verimliliği yolunda ilerlediği kulvara güç katmayı amaçlıyoruz. Hayata geçirilecek depolamalı sistemlerin batarya teknolojilerinin gelişimine de çok önemli bir katkı sunacağını farkındayız. Aynı zamanda iklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilir bir gelecek adına önemli bir adım daha atmış oluyoruz. Depolamalı rüzgar enerji santrallerimiz tamamlandıklarında yılda 24 milyon ağacın sıfırladığı CO2 salımına eşdeğer olan 532 bin ton karbondioksit salımının önüne geçecek. İki santralimizden elde edeceğimiz enerjiyle yıllık 328 binden fazla hanenin elektriğinin daha yenilenebilir kaynaklardan sağlayabileceğiz” dedi.
Kaynak: (İGFA) İnternet Gazetecileri Haber Ajansı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.